SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK İÇİN DEĞERLER, KURUMLAR VE LİDERLİK
Ahlaki Liderliğin Geliştirilmesi İçin Bir Yapıya Doğru
Hazırlayan: Eloy AnelloBahá'í Uluslararası Toplumu tarafından düzenlenen bir sempozyumdan derlenmiştir.
'92 Global ForumBahá'í Uluslararası Toplumu, 3-14 Haziran 1992 tarihlerinde Rio de Janerio’da yapılan Küresel Forum'da, arasında Sürdürülebilir bir Gelecek için Değerler, Kurumlar ve Liderlik konulu bir sempozyumun da olduğu bir dizi etkinlik düzenledi. Sempozyumun ana konuşması, Yeni Zelanda eski Başbakanı Sir Geoffrey Palmer tarafından yapıldı. Sir Palmer'in konuşmasından sonra söz alan panel üyeleri şunlardı: Barbados'tan Dr. Rosina Wiltshire, Yeni Bir Çağ İçin Kadınlarla Kalkınma Alternatifleri Araştırma Koordinatörü (DAWN); İngiltere’den Sn. Koy Thomson, Uluslararası Çevre ve Kalkınma Enstitüsü'nün Program Müdürü (IIED); A.B.D.'den Dr. Elizabeth Bowen, Sosyal Sorumluluk için Doktorlar Başkanı (PSI); Bolivya'dan Sn. Eloy Anello, Bolivya'daki Nur Üniversitesi’nin kurucusu ve ahlak eğitimi konusunda uluslararası danışman. Panel yöneticisi ise, Brezilya, Parana Üniversitesi'nden Prof. Maria de Lourdes Montenegro Holzman'di. Panel tartışmasından sonra, katılımcılardan biri İngilizce, diğeri de Portekizce olan iki workshop (atölye) çalışmasına katıldılar. Bu çalışmayı ise, her iki grubun tartışmalarının sonuçlarını sundukları bir oturum izledi.
Her iki atölye grubu da, Dünya Zirvesi sürecinin, insani çabaların her alanında bir ahlaki liderliğe acilen ihtiyaç duyulduğu gerçeğini açık bir şekilde ortaya çıkardığı sonucuna vardı. Bunu izleyen meşveret, özellikle liderlik konusu üzerinde yoğunlaştı. Bu oturumun sonunda katılımcılar liderlik konusundaki aşağıdaki bilgileri sivil toplum kuruluşları (STK) toplumu ve diğer sektörlerden bu konuyla ilgilenen kişilerle paylaşmaya karar verdi. Grup, liderlik kavramının yeniden değerlendirilmesinin, sürekli gelişen ve sürdürülebilir bir dünya uygarlığının kurulması yolundaki hayati ve ayrılmaz bir adım olduğuna karar verdi.
STK OLGUSUGeçtiğimiz on yıl içinde dünyada, özellikle de Güneyde binlerce sivil toplum kurulusunun (STK'lar) ortaya çıkısı, son derece önemli sosyal bir olguyu temsil etmektedir. Eğer biz kalkınma sürecini, dünyayı paylasan herkese karsı duyarlı olacak ve herkesin gereksinimlerini karşılayacak şekilde yeniden yönlendirecek gerekli değerleri hareketlerimizle etkili bir şekilde tanıtacaksak, yeni bir tür ahlaki liderliğe ve vizyona gerek olacaktır. İste STK'lar, uygun bir yapıya ve liderliğe sahip oldukları takdirde, bu tür bir ahlaki liderliği ve vizyonu sağlayacak potansiyele sahiptirler.
Bazı verici kurumlar STK'lari şimdiden, toplumlarının gereksinimlerine yaratıcı bir şekilde yanıt verme konusunda hükümet bürokrasilerinden çok daha etkili bulmaktadır. STK'lar genellikle daha holistik ve sürdürülebilir alternatif kalkınma yollarını araştırmaya isteklidirler. Bu nedenlerden dolayı, belki de, yeni bir tür liderlik ihtiyacına STK toplumundan başlayarak değinebiliriz. STK'lar genellikle hükümetler tarafından geliştirilen liderlik modellerine eleştirel bir bakışla yaklaşmışlar, ancak öte yandan da, kendi kuruluşları içinde ayni modellerin değişik şekillerini devam ettirmişlerdir.
AHLAKİ LİDERLİK GEREKSİNİMİGünümüzde insanlığı etkileyen küresel krizin en temelinde, toplumun tüm kesimlerinde ahlaki liderliğin eksik olması yatmaktadır. Ahlaki liderliğin eksikliği, dünyanın her kösesinde ve toplumun her düzeyinde sürekli kendisini gösteren ahlaksız davranışlarla sergilenmektedir. Aileden yetkinin en üst düzeylerine varıncaya kadar, insan çabasının hiçbir alanı bunun dışında kalamamaktadır. Ahlaki liderliğin tanımlanması genelde zordur, çünkü toplum liderliğin ne anlama geldiği konusunda birçok çelişkili mesajlar vermektedir. Sempozyuma katılanlar, etkili ahlaki liderliği belirleyen birkaç temel özelliği tanımlamanın ve bu özelliklerin topluma hizmet veren kurumlarda gelişmesini sağlayacak sistemli bir öğrenme sürecinin başlatılmasının yararlı olacağına inanmaktadır.
HİZMETE YÖNELİK LİDERLİKİlk sorun, liderlik teriminden ne kastedildiğinin açıkça tanmlanmasıdır. Genellikle "liderlik" kelimesi, bu tartışmada kullanıldığı seklinden çok farklı kavramlar çağrıştırmaktadır. "Bir lider"i tanımlaması istendiğinde insanlar çoğunlukla, "yöneten, is basında olan, kontrol eden kişi"veya "emirler veren kişi" seklinde yanıtlar vermektedir. Ne yazık ki, tarih sayfaları da liderliği yukarıdaki terimlerle tanımlayan kişilerle doludur.
Dünyanın her yerinde görülen, otokritik, Bábacan, yöneten ve "herşeyi bilen"liderlik şekilleri, hizmet etmekle yükümlü oldukları kişileri yetkisiz kılma eğilimindedir. Bu tür liderler karar verme sürecini aşırı bir merkeziyetçilik anlayışı içinde kontrol eder ve diğerlerini anlaşmaya zorlarlar. Sadece kendi sabit ve kesin fikirlerini daha da geliştirmek amacıyla dinlerler. Eğer insanlık ortak ergenlik döneminden, ortak olgunluk çağına geçecekse ve eğer Dünya Zirvesi sürecinin uzun vadeli semerelerini toplamak istiyorsak, kendimize bazı sorular sormalıyız. Birincisi, günümüzde yaygın olan liderlik modelleri, insanlığın karsısındaki önemli küresel konuları bütünlük ve adalet içinde çözme yeteneğine sahip liderler üretebilmekte midir ? İkincisi, günümüzün liderlik modelleri tarafından oluşturulan kurumlar, sürdürülebilir bir dünya uygarlığı yaratma yeteneğine sahip midir ? Üçüncüsü, biz kendimiz modası geçmiş alışkanlıklarımızı ve eski bağlılıklarımızı terk etmeye ve yeni bir ahlaki liderlik modeli aramaya hazır miyiz ? Dördüncüsü, böyle yeni bir liderlik sekli nasıl olacaktır ? Bu soruların bazılarına yanıt olarak, yeni bir ahlaki ve etik liderlik modeli için aşağıdaki öneri sunulmaktadır.
Önerilen liderlik modeli, kesinlikle diğer insanlara hizmet üzerine kuruludur. Bu nedenle, ahlaki liderliğin ön koşullarından birisi hizmet ruhudur -- kişinin kendi ailesine, toplumuna, ulusuna ve sonuçta da, dünya toplumuna hizmet. Bu hizmet ruhu hiçbir şekilde, bireysel inisiyatifi veya bireysel istekleri yadsımamakta veya bireysel yaratıcılığı bastırmamaktadır. Aksine, bu kavram, bir yandan bütünün refahını ve mutluluğunu güvence altına alırken, öte yandan da bireyin içindeki potansiyeli ortaya çıkaran bir liderlik modeli gerektirmektedir. Liderler olarak ortaya çıkan kişilerin, hizmet ruhu ile mükemmellik arzusunu birleştirmeleri gerekecektir. Hizmete dayalı bir liderlikten ortaya çıkacak olan kurumlar ise, bir yandan her bireyin haklarını, özgürlüklerini ve inisiyatiflerini güvence altına alırken, öte yandan da tüm toplumun refahını ve mutluluğunu sağlayacaktır. Bu kurumlar, bizi doğanın ve dünya üzerindeki tüm varlıkların güzelliğine büyük bir özen gösteren bir uygarlığa götürecek olan insan onurunu koruyacaklardır.
YETENEKLER KAVRAMIAhlaki eğitim konusundaki geleneksel yaklaşımlar genellikle, ahlaklı insan için pasif bir kavram geliştirme eğilimi içinde olmuşlardır: iyi olmak, beladan uzak olmak demektir. Ancak burada su soru akla gelmektedir: Bu ahlaklı insan, bireysel ve toplumsal değişimi sağlayacak eylemler içinde bilinçli ve aktif bir şekilde yer alan sosyal bir aktör konumuna nasıl gelebilir ? Öncelikle, bir bireyin ahlaklı bir kişi olması için, ahlaki ve etik eylemler gerçekleştirmesini sağlayacak belirli yeteneklere sahip olması gereklidir. Neyin ahlaklı ve etik olduğunu bilmek, yeterli değildir. Bireyin ahlaklı bir insan olması için, bilgisini eyleme dökmesi gerekir. Bu nedenle, bireyin ahlaki bilgiye ve ahlaki bir eyleme sahip olmasını sağlayan yetenekler, ahlaki liderliğin geliştirilmesinde büyük ve öncelikli bir önem taşımaktadır.
Her yetenek özel işlevlere ve özelliklere sahiptir ve belirli kavramların veya ilkelerin, erdemlerin, tutumların (aklın sahip olduğu alışkanlıklar) ve becerilerin bir bileşiminden oluşmaktadır. Bu işlevler ve özellikler, aşağıda sıralanan onbeş yeteneğin her birini tam olarak anlamamızda bize yardımcı olmaktadır. Örneğin, meşverete etkili bir şekilde katılma yeteneğine bakalım. Bir liderin meşverete etkili bir şekilde katılması için sahip olması gereken erdemler nelerdir? Anlaması gereken kavramlar veya ilkeler nelerdir ? Meşverete etkili bir şekilde katılması için, ne gibi tutumları olması gerekir ? Liderin meşverete etkili bir şekilde katılması için ne gibi becerileri olması gerekir ? Bu unsurların bireydeki özel karışımı, o bireyde belirli eylem tiplerini gerçekleştirme yeteneği yaratmaktadır.
Ahlaki liderlik için sistemli bir öğrenme süreci veya eğitim programının geliştirilmesinde ilk ve en önemli görev, programın geliştirmeyi hedefleyeceği gerekli yeteneklerin tanımlanmasıdır. Bunu, müfredat unsurlarının tasarımı ve öğrenme sürecini kolaylaştıracak olan uygun eğitim yöntemlerinin seçimin için gerekli ön bilgiyi sağlayan, her yeteneğin unsurlarının (yani, erdemler, kavramlar, tutumlar ve beceriler) analiz edilmesi izlemektedir.
LİDERLİK İÇİN GEREKLİ YETENEKLERAşağıda sıralanan yetenekler listesi, etkili ahlaki liderlik için gerekli olduğuna inanılan özelliklerden oluşmaktadır. STK'larda çalışan bireyler bu yetenekleri geliştirdiklerinde, kurumlarının, sürdürülebilir bir dünya uygarlığına doğru giden değişim sürecinde önemli bir ahlaki liderlik rolü oynamalarını sağlayabileceklerdir.
Bu yetenekler önem sırasına göre sıralanmamıştır. Ayrıca, bunun gerekli bütün yetenekleri kapsayan tam bir liste olarak da düşünülmemesi gerekir. Liste sadece çalışma grubu tarafından ahlaki liderlik için gerekli görülen yetenekleri kapsamaktadır. Bu listeyi gören herkesin bunu kullanmasını ve kendi kurumlarına uyarlamasını ve bu yazıda sunulan noktaları geliştirmeye devam etmesini diliyoruz.
Aşağıda sıralanan yeteneklerin her biri, belirli kavramlar, erdemler, tutumlar ve becerilerden oluşmaktadır. Her yetenek konusunda daha açık bir anlayış kazanmak için, kendimize su soruları sormalıyız: Belirli bir yeteneğin geliştirilmesi için gerekli erdemler nelerdir? Bir yeteneğin geliştirilmesi için kavranması gereken kavramlar nelerdir? Bir yeteneğin geliştirilmesi için kişinin sahip olması gereken tutumlar nelerdir? Belirli bir yetenek için gerekli beceriler nelerdir?
Diğer insanları teşvik etme ve kalplerinde sevinç yaratma yeteneği;
Kendi düşüncelerini ve eylemlerini sevgiyle yayma yeteneği;
Vizyon sahibi olma ve diğerlerini de vizyon sahibi olmaları için teşvik etme yeteneği;
Kendi islerini ve sorumluluklarını dürüstlük içinde yürütme yeteneği;
Kendi güçlerini ve zayıflıklarını, egoyu isin içine katmadan değerlendirme yeteneği;
Yaratılısın daha yüce amaçlarına yönelerek, kendi bencil eğilimlerine karşı koyma yeteneği;
Yaratıcı ve disiplinli bir şekilde inisiyatif uygulama yeteneği;
Çabayı sürdürme ve engellerin aşılmasında kararlı olma yeteneği;
Üstünlük (tahakküm) ilişkilerini anlama ve bu tür ilişkilerin karşılıklı bağımlılık ve hizmet ilişkilerine dönüşmesini kolaylaştırma yeteneği;
Adaletin oluşturulmasında bir katalizör görevi görme yeteneği;
Eğitim etkinliklerinin gerçekleşmesine hem bir öğrenci ve hem de bir öğretmen olarak katkıda bulunma yeteneği;
Eylem üzerinde sistemli bir şekilde düşünerek ve bunu da, gelişen ve tutarlı bir çerçeve içinde yaparak öğrenme yeteneği;
Çözümlerin araştırılmasında sistemli bir şekilde düşünme yeteneği;
Meşverete etkili bir şekilde katılma yeteneği;Bir yandan çeşitliliği desteklerken, öte yandan da birliği oluşturma yeteneği;
Toplumun kurumlarında, bu kurumların hizmet ettikleri bireylere güç vermelerini ve yeteneklerini insanlığın hizmetinde kullanmalarını sağlayacak şekilde islemeleri amacıyla hizmet etme yeteneği.